Şimdi'nin Gücü ~ Öğretiler (The Power of Now) by Eckhart Tolle

Описание: *An’ın Gücü**: Hayat, sadece "şu an"da var olur. Geçmiş, zihinde yaşattığımız bir hatıra; gelecek ise sadece bir tahminden ibarettir. Şimdiki anı yaşamak, zihin sınırlarının ötesine geçip gerçek özgürlüğe ulaşmamızı sağlar. Her şeyin özü, varoluşun kendisi, anda saklıdır. Geçmişin ağırlığından ve geleceğin kaygısından kurtularak an’ın hafifliğini hissetmek, içsel huzura açılan bir kapıdır.

2. **Zihnin Sessizliği**: Zihnimiz sürekli bir akış halinde düşünceler üretir, bu da ruhumuzda derin bir huzursuzluk yaratır. Sessizliğe ulaşmak, bu düşüncelerle özdeşleşmemeyi öğrenmekten geçer. Zihni susturmak, onun sürekli taleplerinden kurtulmak, gerçek huzur ve sükunetin kaynağına ulaşmamızı sağlar. Düşünceleri sadece birer izleyici gibi gözlemlemek, sessizlikte saklı olan hakikate kapı aralar.

3. **Düşünce ve Bilinç Ayrımı**: Düşünceler zihinsel bir süreçtir, ama biz zihin değiliz. Bilinç, düşüncelerin ötesindedir; özümüzün yansımasıdır. Düşünceler gelip giderken, gerçekte olan sadece bilincin huzurlu varlığıdır. Düşünceler, onların akışını izlediğimizde bize hükmetmeyi bırakır; sadece birer geçici dalga gibi geçip gider.

4. **Beden Farkındalığı**: Bedenimizle olan bağlantımız, bizi an’a getirir. Fiziksel varlığımızda hissettiğimiz her şey, anın bir yansımasıdır. Beden farkındalığı, zihni sakinleştirerek özle daha derin bir bağ kurmamızı sağlar. Kendimizi bedenimizde hissetmek, yaşamın kendisiyle bir bütün olmaktır. Bu farkındalık, varoluşun bütünlüğünü derinden hissetmemizi sağlar.

5. **Ego ve Sahte Kimlikler**: Ego, kim olduğumuza dair sahte bir hikaye yaratır. Bu hikayede kendimizi başarılarımız, rollerimiz veya etiketlerimizle tanımlarız. Ancak, bu sahte kimlikler gerçek özümüz değildir. Egosuzluk, gerçek benliğe ulaşmak demektir; egoyu aştığımızda içsel bilgelik ve huzur devreye girer.

6. **Kabul ve Direnç**: Huzurun sırrı, mevcut durumu kabullenmekten gelir. Direnç, hayatı olduğu gibi kabul etmemek ve her şeyi değiştirme çabasıdır. Her durumu olduğu gibi kabul etmek, dirençten doğan acıyı ortadan kaldırır ve var olanla uyum içinde olmamızı sağlar. Bu kabulleniş, içsel barışın temelidir.

7. **Şimdi ve Hayatın Sesi**: Şimdiki anı tüm varlığımızla dinlemek, hayatın bize fısıldadıklarını duyabilmektir. An, yaşamın saf sesini barındırır. Kendimizi gerçekten anda bulduğumuzda, hayatla uyum içinde oluruz. Bu uyum, yaşamın derin bilgeliğine ulaşmamızı sağlar ve an’ın içinde saklı olan anlamı açığa çıkarır.

8. **Bilinçsiz Eylemler**: Bilinçsizce yapılan eylemler, genellikle ego tarafından yönlendirilir ve bizi daha çok acıya sürükler. Bilinçli bir zihin, her eylemde farkındalıkla hareket eder ve böylece ıstırap yerine içsel huzuru seçer. Bilinçle yapılan her hareket, evrensel dengeye katkıda bulunur.

9. **Zamanın Gerçek Doğası**: Zaman, zihnin yarattığı bir yanılsamadır. Aslında var olan tek şey şimdidir. Geçmiş ve geleceğe olan bağlılık, zihni meşgul eden birer illüzyondur. Zamanı düşüncelerle değil, sadece varoluşun ritmi içinde yaşamak, bizi anda bütünleşmiş bir yaşamın derin huzuruna taşır.

10. **İçsel Alana Yer Açmak**: Zihnimizdeki boşluk, bizi gerçek özümüze bağlar. İçsel alan, huzurun ve dinginliğin kaynağıdır. Kendi iç dünyamızda yer açtığımızda, zihinsel karmaşadan kurtuluruz ve farkındalık genişler. Bu alan, yaşamın akışını daha derin bir anlayışla kabul edebilmemizi sağlar.

:

11. **Acı Bedeni Tanımak**: İçimizde biriken tüm geçmiş acılar, bedenimizde enerji olarak kalır ve bu enerji “acı bedeni” olarak adlandırılır. Bu enerji, bastırılmış üzüntüler, hayal kırıklıkları ve öfke gibi duygulardan oluşur. Acı bedenini tanımak ve onu gözlemlemek, geçmişin ağırlığından kurtulmamızı sağlar. Bu farkındalıkla, acı bedeninin bizi yönetmesine izin vermemiş oluruz.

12. **Kendini Dış Dünya ile Tanımlamamak**: Kimliğimizi sahip olduklarımız, başarılarımız veya toplumsal rollerimizle tanımlamak, bizi gerçek özümüzden uzaklaştırır. Kendimizi sadece dış dünyayla tanımlarsak, bu kimlikler yok olduğunda kim olduğumuzu bilemeyiz. Öze dönmek, dış dünya tarafından şekillendirilmemiş bir kimlik bulmaktır; burada içsel huzur ve tatmin saklıdır.

13. **Olumsuzluklardan Uzak Durmak**: Şikayet etmek, başkalarını yargılamak veya olumsuz düşüncelere kapılmak enerjimizi tüketir. Bu tür düşünceler, bizimle gerçek özümüz arasına bir engel gibi oturur. Bu olumsuzlukları izleyici konumuna geçerek bırakmak, ruhsal sağlığımızı güçlendirir ve içsel huzur yaratır.

14. **Kurtuluşun Zihinden Öte Olduğunu Anlamak**: Zihin, sorunları sürekli çözmek ve sorulara yanıt aramak ister. Ancak, gerçek kurtuluş zihinsel çözümlemelerle değil, zihnin ötesindeki farkındalığa ulaşmakla mümkündür. Zihnin ötesine geçip bilince ulaştığımızda, ruhumuzun derin huzurunu deneyimleriz ve her türlü sınırdan özgürleşiriz.