Marvel's Spider-Man 2 Hikayesi | Simbiyot | Bölüm 2

Описание: Batujoy siz oyunları sıkılmadan oynayın diye kendisi oynar, özetleyerek hap halinde tüm bilgiyi size sunar. Batman Arkham, Mafia, Grand Theft Auto (GTA), God of War gibi çeşitli oyun serilerine uyarladığım bu konsepti şu an Marvel's Spider-Man serisine uyguluyorum.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
●Instagram;   / batujoy  
●Steam; https://steamcommunity.com/id/batujoy/
●Discord;   / discord  
●İletişim, iş birliği, sponsorluk için: [email protected]
--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Coney Adası’nda Qentin Beck’in, ya da hepimizin bildiği adıyla Mysterio’nun en yeni gösterisi olan Mysterium adında bir aktivite var. Kendini usta illizyonist olarak tanıtan bu adam Miles’ı “Gel bak, bu geleceğin en yeni eğlence aracı.” Diyerek ikna ediyor ve bu makine, karakterimizin bir DJ olma hayalini gerçeğe dönüştürüyor. Guitar Hero gibi gelen tuşlara basarak milleti coşturduğunuz bu sekansta, elbette ki bir problem çıkıyor ve makine gelecekteki hayalinizi değil, Harry Potter’daki böcürt gibi en çok korktuğunuz şeyi karşınıza çıkarıyor, yani Miles’ın durumunda Martin Li.

Tenis topuyla kutuları yıkma, basket atma, adını bilmediğim ama herkesin çocukken bir kez oynadığı şu oyun, ranger benzeri hafif tehlikeli makinelerden sonra bu geceyi hatırlamanızı sağlayacak güzel bir hediye seçiyorsunuz. Gücümüzü test ettiğimiz bu oyundaysa elbette ki Peter, Spider-Man olduğunu çaktırmayacak bir seviyede vuruyor ama sıra Harry’ye geldiğinde beklenmedik bir şey oluyor. Nasıl oldu bu iş? Nasıl yaptın? Diye sorduğumuzdaysa “Bilmiyorum.” Cevabıyla konu burada kapanıyor. Harry “Ben sizi bırakayım da dönme dolaba iki sevgili olarak binin.” Diyerek uzaklaşıyor ve karakterlerimizin yüzündeki mutluluk, MJ’in telefonuna gelen Bugle bildirimiyle maalesef hızlıca soluyor.

Mary Jane, Tombstone’un kaçırılmasıyla ilgili detayları öğrenirsem sana haber veririm dese de, istediğimiz bilgi Kara Kedi’den geliyor. Paris’e gitmesine yardımcı olduğumuz için bu iyiliğin karşılığını vermek istediğinden diyor ki avcılar dökümhanede, Tombstone’da orada olabilir. Biz avcılarla ilgilenirken Harry aradığında “İşim bitsin, vakıfta buluşuruz. Sen gelme bak burası çok tehlikeli:” Desek de, sağlığı yerinde, gücü kuvveti yerinde, adam bu fırsatı kaçırır mı? Güzel bir giriş yaptığı bu sahnede oyun bize kostümüyle ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor.

Harry’nin tedavisinden sorumlu bilim adamı Doktor Connors ortalıkta yok. Nerede bu adam diye merak ederken MJ’den bir telefon geliyor ve kendisinin Lizard olduğunu bilen Kraven’ın ekibi tarafından kaçırıldığını öğreniyoruz. Avcılar Connors’ın evindeyken Mary Jane araçlarına sızmış, bilgi edinirken birden araç hareket ediyor ve sevgilimiz avcılarla mahsur kalıyor. Oyun MJ’e geçip Uncharted gibi third person shooter’a dönüştüğünde, bir yandan avcıları sessizce halledip bir yandan Connors hakkında Kraven’ın planını öğreniyoruz.

Simbiyotu aldığı andan itibaren Peter’ın sesi bile değişiyor, daha vahşi, daha saldırgan bir hale geliyor ve hiç görmediğimiz kadar öfkeli bir Spider-Man izliyoruz. Eskiden yaptığı dövüşlerde düşmanları etkisiz hale getirmeyi amaçlarken, yani kendini tutarken burada yaptığı hareketlerle öyle sert ki “Kolunu bacağını kırayım, seni sakat edeyim de, bir daha başıma bela olma.” Tarzında. Olan biteni uzaktan izleyen Kraven, “Lan bu neymiş böyle, bunu da listeye ekleyin, dişli bir rakibe benziyor.” Diyor ve sahne karardığında ertesi güne geçiyoruz.

Kiliseye vardığımızda oyun burada miniboss tadında, bolca parry yapmanızı isteyen güzel bir düşman çıkarıyor karşımıza. Önceki oyunlarda olmayan, biraz daha farklı düşünmenizi sağlayan güzel bir yenilik olmuş. Burası sanırım fragmanlarda da gösterilen bir sahne. Bir adam görüyorum ama bir canavar seziyorum diyen Kraven üzerinize çullansa da, Peter sadece arkadaşını kurtarma derdinde olduğu için Kraven’la dövüşmek yerine serumu almayı tercih ediyor. Kostümün zayıf yanının yüksek frekanslar olduğu keşfeden Kraven’sa, bunu size karşı kullanmakta bir an bile tereddüt etmiyor.

Bütün aksilikler arka arkaya gelir ya? Önce makine, sadece içeriden tamir edilecek şekilde bozuluyor, ardından bir güzel yangın çıkıyor ve tam serumu hallettik derken bir de avcılar basıyor mekanı. Sizin ses olayınızı bilen avcılar fırsat bu fırsat derken burada yeni bir gücümüzü uyandırıyoruz. Kraven askerlerine herhangi bir şey basıyor mu, bunların insanüstü özellikleri var mı bilmiyorum ama bu adam bile simbiyota bu kadar karşı koyabiliyorsa Kraven’ı düşünemiyorum bile. İşin sonunda Emily-May vakfı öyle bir yerle bir oluyor ki, resmen yanıp kül oluyor diyebilirim.

00:00 - ÖNCEKİ BÖLÜMDE
02:32 - 2. BÖLÜM